PARTİ PROGRAMI


PARTİ   PROGRAMI

GİRİŞ

 

 

ATATÜRK’ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ

 

            Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

            Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

          Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır.  Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

 

                                                                                                Mustafa Kemal ATATÜK

 

 

 

AMACIMIZ

 

BAĞIMSIZLIK PARTİSİ; yurdumuzun her köşesinde yarıda kalan veya amacından saptırılan Atatürk devrimlerini hedefine ulaştırarak, Türkiye Cumhuriyeti’ni çağdaş medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmayı ve sonsuza dek yaşatmayı kendisine amaç edinmiştir.

Cumhuriyetimizin ilk kurulduğu andaki azim ve kararlılıkla; ÇAĞDAŞ, ADALETİN HÂKİM OLDUĞU bir ülke yaratılacaktır.

 

 

ANA KONULAR

            KAMU YÖNETİMİ

Demokratik parlamenter sistem ve cumhuriyetimizin temel unsurunu teşkil eden karma ekonomi modeli vazgeçilmezimiz olup kırmızı çizgimizdir.

Kamu yönetiminde liyakat şeffaflık ve tasarruf birinci önceliğimizdir.  Önceliğimiz doğrultusunda kamu kurum kuruluşlarında gerçekçi personel kadroları belirlenecek ve kadro görev tanımları, günün koşullarına uygun olarak revize edilecektir.  Ayrıca, malzeme envanter güncellemeleri yapılarak kamu mallarının denetimi sağlanacaktır.

Kamu yönetiminde esas unsur olan personel yönetimi ve politikaların ilgili kurumlarla istişare edilerek belirlenmesi hususu, yeniden yapılanması ve organizasyonu sağlanacak olan DPT’nin bünyesinde kurulacak olan Kamu Yönetimi Genel Müdürlüğü organizasyonu ile gerçekleştirilecektir. Böylece kamuya yeni istihdam yaratılmayarak mali disiplin sağlanacak ve tasarruf edilecek, personelin daha etkin çalışması sağlanacaktır.

            (1) Cumhurbaşkanının yetkileri bağımsızlığı doğrultusunda yeniden parlamenter sisteme uygun hale getirilecektir.

            (2)  Milletvekillerinin emeklilikleri normal vatandaş statüsünde olacaktır. Vatandaşı temsil eden kişiler vatandaştan daha fazla ayrıcalıklara sahip olamazlar.

            (3)  Seçilmiş kişiler iki dönem görev yapabilecekler sonraki döneme talip olursa yetkiyi seçim bölgesindeki halktan alacaktır.

            (4)   Devlet memurları için amir onayı maddesi yeniden düzenlenecek, keyfi ve partizanca uygulamalara son verilerek, hukukun üstünlüğü esas olacaktır.

            (5)  Hukukun üstünlüğü esastır. Bunun sağlanabilmesi için tüm katmanların katılımı ile düzenlenecek çalıştaylarda alınan kararlar Adalet Bakanlığının koordinatörlüğünde hayata geçirilecektir.

 

MİLLİ GÜVENLİK

Milli güvenlik; sanayiden silahlı kuvvetlere, ticaretten kolluk kuvvetlerine, teknolojiden siyasete kadar uzanan ve tüm fiili uğraş konularını da içeren bir koruma vizyonudur. Globalleşen dünyada dijitalleşmenin seviye atladığı düşünüldüğünde bu vizyon çok önemli olmakta ve milli olabilmenin ehemmiyeti daha da artmaktadır.  Bu nedenledir ki tehdit algılamaları analizinin çok hassas yapılması güncel konjonktüre uygun şekilde dinamik tutulması gerekir. 

(1) Tehdit algılama analizleri tüm sektörlerle beraber incelenerek bir milli şemsiye oluşturulacaktır.

            (2) Liyakatli kadrolarla milli siber güvenlik esasları belirlenecektir.

            (3) Tüm çalışmalar yurtta barış dünyada barış mantığı ve anlayışı doğrultusunda yapılacaktır.

 

MİLLİ   EĞİTİM   VE ÖĞRETİM

Bir topluluk, bir milletin temel yapı taşı aile, bunun çekirdeği de kadın ve erkektir. Mümkün değildir ki toplumun yarısı topraklara bağlı kalırken diğer yarısı göklere yükselebilsin.  Bu nedenledir ki eğitim bir bütündür. Kadın ve aileden başlatılmalıdır.  Her alanda gerçekleştirilmelidir. Milli eğitim memleketin en uzak köşelerine kadar yaygınlaştırılmalı ve bilgisizlik yok edilmelidir.  Çağdaş milli eğitim; ilim, fen ve uygulama esaslı ilkelere dayandırılmalıdır. Hedefimiz milli mücadele ruhunu tüm eğitimcilere aşılayarak, bu ruhla yetiştirilecek yeni nesiller yaratmaktır.

(1)    Özünde milli mücadele ruhu yaşayan yeni bir milli eğitim politikası belirlenecektir.

(2)  Bu politika siyasi olmayıp, tüm katmanların birleşimi ile yapılacak milli eğitim şurasında belirlenecektir.

 

ADALET

Adaletin hedef ve gayesi eşitlik sağlamaktır. Hükümetler kanunu egemen kılmak ve halkı yormaksızın süratle, emniyetle adaleti dağıtmakla yükümlüdür.  Adalet seviyesini tüm medeni toplumlar seviyesine getirmek, ulusal sözleşmeleri uygulamak ancak tam bağımsız adalet sistemi ile mümkündür.

(1) Demokratik parlamenter sistemin gereği kuvvetler ayrılığı prensibi kesinlikle uygulanacaktır.

(2)   Yargı sistemi; siyasi otoriteden bağımsız olarak, tüm bileşenlerinin katılımı ile hazırlanacak yeni bir seçme, seçilme modeli ile yeniden organize edilecek ve kanuni düzenlemelerle değiştirilemez hale getirilecektir.

 

SAĞLIK

Cumhuriyetimizin korunması ve gelişmiş ülkeler seviyesine taşınması, düşünsel, bilimsel ve bedensel bakımdan güçlü ve yüksek düzeyli bireylerle mümkündür. Türk vatandaşının sağlığı her zaman üzerinde durulması gereken ulusal bir olgudur. Her vatandaşımızın en üst düzeyde sağlık hizmetine ulaşabilmesi ve gerekli tedaviyi görebilmesi, devletin en önemli görevlerindendir.

(1)       Özel sağlık hizmetleri, idari mali ve tedavi uygulama protokolleri bakımından bütünüyle devletin kontrolünde olacaktır.

(2)       Sağlığa gecikmeksizin ulaşım için kurulacak ihtisas komisyonu ulusal sağlık master planı hazırlayacaktır.

 

AİLE, KADIN VE ÇOCUK

Türk kadını, erkeği ve milleti eğitme görevi ile kutsal bir hazinedir.  Dünya üzerinde görünen her şey kadının eseri, toplumların temel taşı ise ailedir.  Başarısızlıkların asıl sebebi kadına karşı bilgisizlikten gelir. Eğitimli kadın, aile ve toplum arasında köprü görevini üstlenerek dengeyi sağlar. Kadının iyi yetiştirdiği çocuk ise memleketin geleceği ve umududur. Bu nedenledir ki gelişme ve yükselmenin temeli, eğitimli, hukukla korunan, bireysel özgürlükleri kısıtlanmamış kadını yüceltmek ve aileyi korumaktır.

            (1)   Her kadının eğitim alabilmesi için tüm imkanlar kullanılacaktır.

            (2)   Kadının sosyal hakları eşinden bağımsız güvence altına alınacaktır.

            (3)   Eşitlik ve bireysel özgürlüklerini kullanabilme hakları garanti altına alınacaktır.

           (4) Çocukların reşit olana kadar korunması, yapılan ve yapılacak olan tüm hukuki düzenlemelerle sağlanacaktır.

            (5) Yöresel ve bölgesel kurulacak olan aile bilgilendirme merkezleri ile ailelere hukuki psikolojik ve bilimsel destekler verilecektir.

            (6)   Engelli çocuklar, tüm yaşamları boyunca devletin koruması ve güvencesi altında olacak, maddi ve manevi tüm ihtiyaçlarının karşılanması birinci öncelikte olacaktır.

 

DIŞ   POLİTİKA

Ülkemizin milli menfaatleri doğrultusunda bağımsız bir yurtta sulh cihanda sulh dış politikasını izlemek ana hedefimizdir.

Ülkelerin kendi menfaatleri ile bizim menfaatlerimizin ortak noktaları tespit edilerek bu konularda beraber çalışabilme olanakları yaratılacaktır.

Uzmanlık isteyen bu konuda toplumsal katmanların (STÖ, özel sektör vs.) üretecekleri müşterek projeler liyakatli devlet personeli vasıtasıyla ülkelerin mevkidaşlarına aktarılacak ve işlerlik kazandırılacaktır. Bu çalışma modeli ile komşu ülkelerin toprak bütünlüğüne saygı ve barış içinde yaşama esasına dayalı ittifaklar oluşturularak, ülkemizin etrafında barış kuşakları tesis edilecektir.

 

GÖÇ

Ülkemizin sahibi gerçek Türk vatandaşlarının özlük hakları ve ülkeye aidiyetleri esastır. Hangi ad ve statü altında olurlarsa olsunlar diğer ülke vatandaşlarına ayrıcalık tanınmayacaktır. Hepsi kayıt altına alınacak ve yapılacak plan dahilinde ülkelerine dönmelerinin sağlanması ana hedef olacaktır.

 

PLANLAMA, YATIRIM   VE   KALKINMA

Devletlerin yatırım ve kalkınma planları yapabilmesi için bürokratik ekonomik ve kalkınma hafızasının olması gerekir. Bu hafızanın muhafazası ve geliştirilebilmesi özerk ve siyasi otoriteye doğrudan müşavirlik yapabilecek kurumlar vasıtası ile olur. Bu hafızanın yeniden oluşturulması ve plansız öngörülemez bir ekonomiden derhal çıkılması, Devlet Planlama Teşkilatı ve Devlet İstatistik Kurumunun yeniden hayata geçirilmesi ile mümkündür.  Bu nedenle siyasi otoritenin yapısal reformları ve kalkınma planlarını yapabilmesi için bu kurumlar yeniden organize edilerek faaliyete başlatılacaktır. Kurumların yeniden organize edilmesinde tüm katmanların uzman temsilcileri kadrolu olarak bulundurulacaktır. Unutulmamalıdır ki Kalkınma Planı ekonominin anayasasıdır.

(1)  Kemalist Karma Ekonomik Modeli, terk edildiği noktadan itibaren devam ettirilecektir.

            (2)  Hedefimiz; planlı büyüyen ve sağlam temellere oturtulmuş ekonomi ile güçlü bir Türkiye yaratmaktır.

 

EKONOMİ, SANAYİ VE TİCARET    

Ekonomi demek her şey demektir. Yaşamak ve insan varlığı için ne lazımsa onların hepsi demektir. Sanayi ve ticaret, ekonominin ana damarlarıdır. Bir millete bağımsız hüviyet ve saygınlık veren siyasi otoritede, devlet, fikir ve ekonomi mekanizmaları, birbirine bağlı ve düzenli çalıştırılmak zorundadır. Bu düzenin ahenk içerisinde çalıştırılmaması durumunda beklenen verim elde edilemez. Ekonominin gelişmesi büyümesi, milli sanayi ve milli ticaretin, milli mücadele ruhu ile harmanlanarak yapılandırılması ile mümkündür.

(1)   Türk insanının yapısına ve karakterine uygun kooperatifçiliğin tüm ülke geneline yayılması teşvik edilecektir.

(2)      Ülkemiz gerçeklerine ve menfaatlerine uygun milli sanayinin oluşturulması, komşu ve kardeş ülkelerle, uygun üretim ve teknoloji transferleri konularında müşterek çalışılarak sağlanacaktır.

(3)      Milli ticaret olgusunda, milli mücadele ruhu canlandırılacaktır.

 

SANAT, KÜLTÜR VE TURİZM

Engin birikime sahip Türk kültürü, sanatı, tarihi ve dili ile bir bütündür. Hedefimiz bu değerli hazineleri öncelikle milletimize anlatarak içselleştirip sahiplenmesini sağlamaktır. Aynı coğrafya da yaşadığımız komşu ülkelerle de tarihin derinliklerinde   halkların müştereken yaşadığı Türk kültürünü ortaya çıkarıp, dünyada barış kavramına katkıda bulunmak ikincil hedefimizdir. Unutulmamalıdır ki sanatsız ve kültürsüz kalan ya da bunlara sahiplenmeyen ülkelerin hayat damarlarından biri kopmuş demektir. Eşsiz doğa güzellikleri, yüzlerce yıllık tarihi eserleri ve üç bir yanı denizlerle çevrili ülkemiz de turizm vazgeçilemeyecek bir sektördür.  Öncelikle iç turizmin canlandırılması esastır.

(1)   Türk Tarih ve Dil Kurumu bünyesinde organizasyonu sağlanacak Türkiyat bölümü tek otorite olacaktır

(2)   Milli saraylar ve müzeler genel müdürlüğü, milli hazine ve değerlerimizin envanterini çıkararak kamunun ulaşıp bilgi sahibi olacağı hale getirecektir.

(3)   Değerlerimiz itibari ile en büyük gelir kaynağımız olan turizm milli bir davadır.  Gerektiğinde yapılacak özelleştirmeler Turizm Bakanlığının gerçek manada denetiminde olacak, belgelendirilmeleri bağımsız akredite kuruluşlar tarafından yapılacaktır.

 

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK

Ekonomik kalkınmaya imkân verecek şekilde doğal kaynakların akılcı bir şekilde yönetimini sağlamak ve gelecek nesillere yakışır bir doğal fiziki ve sosyal çevre bırakmak esastır. Böyle bir yaklaşım kalkınmanın her aşamasında küresel anlamda ekonomik ve sosyal politikaların çevre ve şehircilik politikaları ile birlikte ele alınmasını gerektirir. Ekolojik sistemin dikkatle yönetilmemesi halinde ekonomik sistem çöker ya da başarısız bir ekonomik sistem, çaresizliğe düşmüş insanların ekolojik sistemi mahvetmesine yol açar.

(1)    Ekolojik sistemin korunması milli bir dava olarak görülecek, sistemin korunması yerel yönetimler ve sivil toplum örgütleri ile birlikte siyasetten uzak bir şekilde gerçekleştirilecektir.

(2)     Liyakatli personeller tarafından hazırlanacak nazım imar planları değiştirilemez olacak, yerel yönetimler tarafından uygulanacaktır. Siyasi mekanizma, planların uygulanmasında sadece denetim görevini yerine getirecektir.

 

YEREL   YÖNETİMLER   VE   KÖY

Ülkemizin bereketli toprakları yüzlerce yıldır birçok medeniyet halklarının yaşam kaynağı olmuştur. Bunun yeniden canlandırılması ve geliştirilmesi toprağı ile bütünleşen onu ana gibi gören Türk insanı sayesinde olacaktır. Bu da özümüze dönüp "üreten bu milletin efendisidir" ifadelerinde vücut bulmaktadır. Üretmek beldelerden başlayarak, yörelerin coğrafi özelliklerine göre planlanacak ve gerekli düzenlemeler yapılarak desteklenecektir.  Üretimden tüketime kadar tüm aşamalar ilgili bakanlık ya da yetki vereceği kurumun günün koşullarına göre belirleyeceği sınırlar içerisinde ortak akılla yönetilecektir.

(1)   Yerelden kalkınma politikası ana hedefimizdir.

(2) Yeniden tüzel kişilikleri kazandırılarak işlerlik kazandırılacak her seviyedeki yerel yönetimlerin üretim yapabilmeleri için gereken destekler verilecektir.

(3)   Üreten yerel yönetimlerin çeşitli saiklerle engellenmesi yapılacak hukuki düzenlemelerle önlenecektir.

(4)   Gerçek iradeyi temsil eden yerel yönetimler bu süreçte ilgili kamu ve özel kuruluşlarla müşterek çalışacaklardır.

 

TARIM VE ORMAN

            Milli ekonominin temeli tarımdır. Ülkemizin yeniden kendi kendine yeterli hale gelebilmesi için yapısal ve kalıcı reformlara ihtiyacı vardır. Ülke toprakları, iklim, su ve toprak verimi bakımından ayrılarak ve de tarım yapılmayıp atıl duran tarımsal arazilerin yeniden ekilebilmesinin önünü açmak maksadı ile toprak reformu yapılmalıdır. Orman hayattır, yeşili görmeyen gözler renk zevkinden mahrumdur. Yeni fidanlamaların yapılması ile birlikte mevcut ormanlarımızı korumak esas olmalıdır.

(1)   DPT’nin koordinatörlüğünde kurulacak ihtisas komisyonları vasıtası ile tarımsal kalkınma ve orman geliştirme koruma master planları hazırlanacaktır.

(2)  Her köylünün öncelikle kendine yeterli tarım yapabilmesi için toprak sahibi olması sağlanacaktır.

(3)   Milli tohum politikası geliştirilerek, kullanımı teşvik edilecektir.

(4)  Tarımda ve ormancılıkta bilgi sistemi oluşturularak halka açık hale getirilecektir.

(5) Bölgelerin özelliklerine uygun tarım ve orman merkezleri kurularak teknik uygulama hizmetleri verilecektir.

(6)   Köylü bu milletin efendisidir ve üretim yapabilmesi için her türlü imkân sağlanacak, garanti altına alınacaktır.

 

DENİZCİLİK  

            Topraklarının ucu deniz olan bir ulusun sınırını, halkının kudret ve yeteneğinin enginliği belirler. Denizcilik sadece ulaşım işi olmayıp ekonomik bir sektördür.  Ülkemiz önemli deniz yollarının kesiştiği coğrafi bir konuma sahiptir. Bu nedenle sektör ile ilgili kuralları ve gelişme önceliklerini belirleyen siyasi erkin, sektörün diğer bileşenleri ile koordinesiz çalışması düşünülemez. Dünyada uluslararası ticaretin ekonomik boyutu düşünülerek gösterdiği gelişmeye, ülkemizin de ayak uydurabilmesi ortak akılla mümkündür. Hedefimiz ileri bir denizci ulus yetiştirmek ve bu alanda rekabetçi olabilmektir.

(1)   Devlet Planlama Teşkilatı ile müşterek çalışacak, sektörün bileşenlerinden oluşan deniz ihtisas komisyonu kurulacak ve kuruma doğrudan müşavirlik hizmeti yapacaktır.

(2)   Siyasi erkin politikaları doğrultusunda DPT ve komisyon kısa orta ve uzun vadeli master planları yapacak, hukuki düzenlemelerle uygulanması ve çeşitli saiklerle değiştirilmesinin önüne geçilecektir.

(3)  Ulusumuzun geleceğini ve ekonomik bağımsızlığını doğrudan etkileyecek olan bu planlar, demokratik parlamenter sistem ile halkımızı gerçek mana da temsil edecek meclisin incelemesi ve onayına sunulacaktır.

 

ULAŞTIRMA

Ulaştırmanın, çevreye duyarlı, ülke ekonomisi ve sosyal yaşama verimli bir şekilde hizmete edebilmesi için, ulaştırma ana planının yapılması göz ardı edilmemesi gereken bir zorunluluktur. DPT’nin koordinatörlüğünde, sektördeki tüm alt bileşenlerin katılımı ile ulaştırma master planının hazırlanarak uygulanması hedef olarak belirlenmiştir.

            (1)  DİE’nin gerçek verilerinden hareketle, ulaştırma bilgi sistemi oluşturulup sektörde ekonomiyi doğrudan etkileyen bilgi kirliliğinin önüne geçilecektir.

(2)   Yapılacak plan, siyasi tercihlerden bağımsız milli bir politika olarak uygulanacaktır.

(3)  Günün koşullarına göre dinamik bir şekilde hazırlanacak olan plana, çeşitli saiklerle müdahale edilmesine, yapılacak hukuki düzenlemelerle müsaade edilmeyecektir.

 

MADENCİLİK   VE ENERJİ

Maden hayattır, insanı maden yaşatır.  Ekonominin kalkınması ise yer altı ve yer üstü kaynaklarının etkin bir şekilde kullanılması ile mümkündür. Ülke güvenliği açısından bu kaynakların devlet tarafından işletilmesi, işletme maliyetleri yönünden özelleştirilmesi söz konusu olacak kaynakların ise çok sıkı denetim altında tutulması gerekir. Hedefimiz, kaynaklarımızı doğru değerlendirerek kalkınmak ve zenginleşmektir.

(1)   Devlet Planlama Teşkilatı’nın yapacağı planlar doğrultusunda, kapatılmış ya da etkinliği minimize edilmiş kurumlar yeniden yapılandırılıp faaliyete başlatılacaktır.

(2)  Faaliyete başlatılacak kurumlar siyasi saiklerden etkilenmeyecek şekilde özerk hale getirilecektir.

(3)    Bu kurumlar ülkemizin gerçek rezervlerini tespit ederek devletin kontrol ve denetiminde doğru işletilmelerini sağlayacaktır.

    

HAVACILIK VE UZAY

Globalleşen dünyada havacılık düşünülmesi gereken öncelikli sektördür.  Ülkemizde bu sektörün, rekabet edebilir hale gelebilmesi, özerk bir yapılanma ile mümkündür. Unutulmamalıdır ki istikbal göklerdedir.

(1) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, havacılık faaliyetlerini düzenleyen, kural koyan ve uygulanmasını denetleyen, idari ve mali açıdan özerk hale getirilecektir.

(2)  Havacılık Bilgi Merkezi oluşturulacaktır.

(3)  Uzay Ajansı, gerçekçi planlaması, bütçesi ve liyakatli personel yapılandırması ile komşu ve kardeş ülkelerle müşterek hareket edebilen dinamik bir yapıya kavuşturulacaktır.

 

BİLİM VE TEKNOLOJİ

Akılcılığın temeli bilim teknolojidir. Teknolojik alt yapılarını kuvvetlendirerek sanayileşmiş ülkelerle olan mesafemizi kapatabilmek bilimsel düşünceye önem vermekle mümkündür. Milleti olmayan bilim ve tekniği nerede ise almak, geliştirmek ve uygulamak gerekli ve zorunluluktur.  Bilim ve tekniği uygulamak ise ancak bu konularda kendisini yetiştirmiş aydınlarla halkın düşünce yapısı arasında uyum sağlamakla mümkündür.  Hayatta başarıya götürecek en doğru yol bilim ve teknolojidir.

(1)   Her kademedeki eğitim bilim esaslı olacaktır.

            (2)   Sektörel ve tarım merkezli teknokentler çoğaltılarak gerekli destekler sağlanacaktır.

(3)  Milli teknolojilerin geliştirilmesi ve rekabet edilebilir hale getirilmesi için özellikle akademik çalışmalar desteklenecektir.

(4)  TÜBİTAK   kuruluş amacına uygun şekilde yeniden organize edilerek bilim teknolojinin özerk ve siyasetten uzak organizatör üst akıl olması sağlanacaktır.

(5)   Bilim ve teknolojinin ilk adımlarının atıldığı fen ilköğretim okulları ülke geneline yayılacak, eğitimler liyakatli öğretmenler tarafından verilecektir.

 

GENÇLİK VE SPOR

Spor, milletin bedensel olduğu kadar fikirsel kabiliyetlerini yükseltmek konusunda çok önemli bir rol oynar. Bu faaliyetlerde elde edilen başarılar bir milletin imkanlarını, medeni kabiliyetini ve istikbale bakış açısını ortaya koyan önemli göstergelerden birini oluşturur. Türk gençliği sportif faaliyetler bakımından milli heyecan içinde özenle yetiştirilmelidir.  Spor kültürel hayatın ayrılmaz bir parçasıdır.

(1)   Spor bir kitle hareketi, milli bir faaliyet haline getirilecektir.

(2)   Coğrafi özellikler gözetilerek her yaştaki vatan evlatlarının spor yapabilmeleri için devletin kontrol ve gözetiminde resmi ve özel tüm imkanlar seferber edilecektir.


PARTİ PROGRAMI


PARTİ   PROGRAMI

GİRİŞ

 

 

ATATÜRK’ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ

 

            Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

            Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

          Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır.  Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

 

                                                                                                Mustafa Kemal ATATÜK

 

 

 

AMACIMIZ

 

BAĞIMSIZLIK PARTİSİ; yurdumuzun her köşesinde yarıda kalan veya amacından saptırılan Atatürk devrimlerini hedefine ulaştırarak, Türkiye Cumhuriyeti’ni çağdaş medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmayı ve sonsuza dek yaşatmayı kendisine amaç edinmiştir.

Cumhuriyetimizin ilk kurulduğu andaki azim ve kararlılıkla; ÇAĞDAŞ, ADALETİN HÂKİM OLDUĞU bir ülke yaratılacaktır.

 

 

ANA KONULAR

            KAMU YÖNETİMİ

Demokratik parlamenter sistem ve cumhuriyetimizin temel unsurunu teşkil eden karma ekonomi modeli vazgeçilmezimiz olup kırmızı çizgimizdir.

Kamu yönetiminde liyakat şeffaflık ve tasarruf birinci önceliğimizdir.  Önceliğimiz doğrultusunda kamu kurum kuruluşlarında gerçekçi personel kadroları belirlenecek ve kadro görev tanımları, günün koşullarına uygun olarak revize edilecektir.  Ayrıca, malzeme envanter güncellemeleri yapılarak kamu mallarının denetimi sağlanacaktır.

Kamu yönetiminde esas unsur olan personel yönetimi ve politikaların ilgili kurumlarla istişare edilerek belirlenmesi hususu, yeniden yapılanması ve organizasyonu sağlanacak olan DPT’nin bünyesinde kurulacak olan Kamu Yönetimi Genel Müdürlüğü organizasyonu ile gerçekleştirilecektir. Böylece kamuya yeni istihdam yaratılmayarak mali disiplin sağlanacak ve tasarruf edilecek, personelin daha etkin çalışması sağlanacaktır.

            (1) Cumhurbaşkanının yetkileri bağımsızlığı doğrultusunda yeniden parlamenter sisteme uygun hale getirilecektir.

            (2)  Milletvekillerinin emeklilikleri normal vatandaş statüsünde olacaktır. Vatandaşı temsil eden kişiler vatandaştan daha fazla ayrıcalıklara sahip olamazlar.

            (3)  Seçilmiş kişiler iki dönem görev yapabilecekler sonraki döneme talip olursa yetkiyi seçim bölgesindeki halktan alacaktır.

            (4)   Devlet memurları için amir onayı maddesi yeniden düzenlenecek, keyfi ve partizanca uygulamalara son verilerek, hukukun üstünlüğü esas olacaktır.

            (5)  Hukukun üstünlüğü esastır. Bunun sağlanabilmesi için tüm katmanların katılımı ile düzenlenecek çalıştaylarda alınan kararlar Adalet Bakanlığının koordinatörlüğünde hayata geçirilecektir.

 

MİLLİ GÜVENLİK

Milli güvenlik; sanayiden silahlı kuvvetlere, ticaretten kolluk kuvvetlerine, teknolojiden siyasete kadar uzanan ve tüm fiili uğraş konularını da içeren bir koruma vizyonudur. Globalleşen dünyada dijitalleşmenin seviye atladığı düşünüldüğünde bu vizyon çok önemli olmakta ve milli olabilmenin ehemmiyeti daha da artmaktadır.  Bu nedenledir ki tehdit algılamaları analizinin çok hassas yapılması güncel konjonktüre uygun şekilde dinamik tutulması gerekir. 

(1) Tehdit algılama analizleri tüm sektörlerle beraber incelenerek bir milli şemsiye oluşturulacaktır.

            (2) Liyakatli kadrolarla milli siber güvenlik esasları belirlenecektir.

            (3) Tüm çalışmalar yurtta barış dünyada barış mantığı ve anlayışı doğrultusunda yapılacaktır.

 

MİLLİ   EĞİTİM   VE ÖĞRETİM

Bir topluluk, bir milletin temel yapı taşı aile, bunun çekirdeği de kadın ve erkektir. Mümkün değildir ki toplumun yarısı topraklara bağlı kalırken diğer yarısı göklere yükselebilsin.  Bu nedenledir ki eğitim bir bütündür. Kadın ve aileden başlatılmalıdır.  Her alanda gerçekleştirilmelidir. Milli eğitim memleketin en uzak köşelerine kadar yaygınlaştırılmalı ve bilgisizlik yok edilmelidir.  Çağdaş milli eğitim; ilim, fen ve uygulama esaslı ilkelere dayandırılmalıdır. Hedefimiz milli mücadele ruhunu tüm eğitimcilere aşılayarak, bu ruhla yetiştirilecek yeni nesiller yaratmaktır.

(1)    Özünde milli mücadele ruhu yaşayan yeni bir milli eğitim politikası belirlenecektir.

(2)  Bu politika siyasi olmayıp, tüm katmanların birleşimi ile yapılacak milli eğitim şurasında belirlenecektir.

 

ADALET

Adaletin hedef ve gayesi eşitlik sağlamaktır. Hükümetler kanunu egemen kılmak ve halkı yormaksızın süratle, emniyetle adaleti dağıtmakla yükümlüdür.  Adalet seviyesini tüm medeni toplumlar seviyesine getirmek, ulusal sözleşmeleri uygulamak ancak tam bağımsız adalet sistemi ile mümkündür.

(1) Demokratik parlamenter sistemin gereği kuvvetler ayrılığı prensibi kesinlikle uygulanacaktır.

(2)   Yargı sistemi; siyasi otoriteden bağımsız olarak, tüm bileşenlerinin katılımı ile hazırlanacak yeni bir seçme, seçilme modeli ile yeniden organize edilecek ve kanuni düzenlemelerle değiştirilemez hale getirilecektir.

 

SAĞLIK

Cumhuriyetimizin korunması ve gelişmiş ülkeler seviyesine taşınması, düşünsel, bilimsel ve bedensel bakımdan güçlü ve yüksek düzeyli bireylerle mümkündür. Türk vatandaşının sağlığı her zaman üzerinde durulması gereken ulusal bir olgudur. Her vatandaşımızın en üst düzeyde sağlık hizmetine ulaşabilmesi ve gerekli tedaviyi görebilmesi, devletin en önemli görevlerindendir.

(1)       Özel sağlık hizmetleri, idari mali ve tedavi uygulama protokolleri bakımından bütünüyle devletin kontrolünde olacaktır.

(2)       Sağlığa gecikmeksizin ulaşım için kurulacak ihtisas komisyonu ulusal sağlık master planı hazırlayacaktır.

 

AİLE, KADIN VE ÇOCUK

Türk kadını, erkeği ve milleti eğitme görevi ile kutsal bir hazinedir.  Dünya üzerinde görünen her şey kadının eseri, toplumların temel taşı ise ailedir.  Başarısızlıkların asıl sebebi kadına karşı bilgisizlikten gelir. Eğitimli kadın, aile ve toplum arasında köprü görevini üstlenerek dengeyi sağlar. Kadının iyi yetiştirdiği çocuk ise memleketin geleceği ve umududur. Bu nedenledir ki gelişme ve yükselmenin temeli, eğitimli, hukukla korunan, bireysel özgürlükleri kısıtlanmamış kadını yüceltmek ve aileyi korumaktır.

            (1)   Her kadının eğitim alabilmesi için tüm imkanlar kullanılacaktır.

            (2)   Kadının sosyal hakları eşinden bağımsız güvence altına alınacaktır.

            (3)   Eşitlik ve bireysel özgürlüklerini kullanabilme hakları garanti altına alınacaktır.

           (4) Çocukların reşit olana kadar korunması, yapılan ve yapılacak olan tüm hukuki düzenlemelerle sağlanacaktır.

            (5) Yöresel ve bölgesel kurulacak olan aile bilgilendirme merkezleri ile ailelere hukuki psikolojik ve bilimsel destekler verilecektir.

            (6)   Engelli çocuklar, tüm yaşamları boyunca devletin koruması ve güvencesi altında olacak, maddi ve manevi tüm ihtiyaçlarının karşılanması birinci öncelikte olacaktır.

 

DIŞ   POLİTİKA

Ülkemizin milli menfaatleri doğrultusunda bağımsız bir yurtta sulh cihanda sulh dış politikasını izlemek ana hedefimizdir.

Ülkelerin kendi menfaatleri ile bizim menfaatlerimizin ortak noktaları tespit edilerek bu konularda beraber çalışabilme olanakları yaratılacaktır.

Uzmanlık isteyen bu konuda toplumsal katmanların (STÖ, özel sektör vs.) üretecekleri müşterek projeler liyakatli devlet personeli vasıtasıyla ülkelerin mevkidaşlarına aktarılacak ve işlerlik kazandırılacaktır. Bu çalışma modeli ile komşu ülkelerin toprak bütünlüğüne saygı ve barış içinde yaşama esasına dayalı ittifaklar oluşturularak, ülkemizin etrafında barış kuşakları tesis edilecektir.

 

GÖÇ

Ülkemizin sahibi gerçek Türk vatandaşlarının özlük hakları ve ülkeye aidiyetleri esastır. Hangi ad ve statü altında olurlarsa olsunlar diğer ülke vatandaşlarına ayrıcalık tanınmayacaktır. Hepsi kayıt altına alınacak ve yapılacak plan dahilinde ülkelerine dönmelerinin sağlanması ana hedef olacaktır.

 

PLANLAMA, YATIRIM   VE   KALKINMA

Devletlerin yatırım ve kalkınma planları yapabilmesi için bürokratik ekonomik ve kalkınma hafızasının olması gerekir. Bu hafızanın muhafazası ve geliştirilebilmesi özerk ve siyasi otoriteye doğrudan müşavirlik yapabilecek kurumlar vasıtası ile olur. Bu hafızanın yeniden oluşturulması ve plansız öngörülemez bir ekonomiden derhal çıkılması, Devlet Planlama Teşkilatı ve Devlet İstatistik Kurumunun yeniden hayata geçirilmesi ile mümkündür.  Bu nedenle siyasi otoritenin yapısal reformları ve kalkınma planlarını yapabilmesi için bu kurumlar yeniden organize edilerek faaliyete başlatılacaktır. Kurumların yeniden organize edilmesinde tüm katmanların uzman temsilcileri kadrolu olarak bulundurulacaktır. Unutulmamalıdır ki Kalkınma Planı ekonominin anayasasıdır.

(1)  Kemalist Karma Ekonomik Modeli, terk edildiği noktadan itibaren devam ettirilecektir.

            (2)  Hedefimiz; planlı büyüyen ve sağlam temellere oturtulmuş ekonomi ile güçlü bir Türkiye yaratmaktır.

 

EKONOMİ, SANAYİ VE TİCARET    

Ekonomi demek her şey demektir. Yaşamak ve insan varlığı için ne lazımsa onların hepsi demektir. Sanayi ve ticaret, ekonominin ana damarlarıdır. Bir millete bağımsız hüviyet ve saygınlık veren siyasi otoritede, devlet, fikir ve ekonomi mekanizmaları, birbirine bağlı ve düzenli çalıştırılmak zorundadır. Bu düzenin ahenk içerisinde çalıştırılmaması durumunda beklenen verim elde edilemez. Ekonominin gelişmesi büyümesi, milli sanayi ve milli ticaretin, milli mücadele ruhu ile harmanlanarak yapılandırılması ile mümkündür.

(1)   Türk insanının yapısına ve karakterine uygun kooperatifçiliğin tüm ülke geneline yayılması teşvik edilecektir.

(2)      Ülkemiz gerçeklerine ve menfaatlerine uygun milli sanayinin oluşturulması, komşu ve kardeş ülkelerle, uygun üretim ve teknoloji transferleri konularında müşterek çalışılarak sağlanacaktır.

(3)      Milli ticaret olgusunda, milli mücadele ruhu canlandırılacaktır.

 

SANAT, KÜLTÜR VE TURİZM

Engin birikime sahip Türk kültürü, sanatı, tarihi ve dili ile bir bütündür. Hedefimiz bu değerli hazineleri öncelikle milletimize anlatarak içselleştirip sahiplenmesini sağlamaktır. Aynı coğrafya da yaşadığımız komşu ülkelerle de tarihin derinliklerinde   halkların müştereken yaşadığı Türk kültürünü ortaya çıkarıp, dünyada barış kavramına katkıda bulunmak ikincil hedefimizdir. Unutulmamalıdır ki sanatsız ve kültürsüz kalan ya da bunlara sahiplenmeyen ülkelerin hayat damarlarından biri kopmuş demektir. Eşsiz doğa güzellikleri, yüzlerce yıllık tarihi eserleri ve üç bir yanı denizlerle çevrili ülkemiz de turizm vazgeçilemeyecek bir sektördür.  Öncelikle iç turizmin canlandırılması esastır.

(1)   Türk Tarih ve Dil Kurumu bünyesinde organizasyonu sağlanacak Türkiyat bölümü tek otorite olacaktır

(2)   Milli saraylar ve müzeler genel müdürlüğü, milli hazine ve değerlerimizin envanterini çıkararak kamunun ulaşıp bilgi sahibi olacağı hale getirecektir.

(3)   Değerlerimiz itibari ile en büyük gelir kaynağımız olan turizm milli bir davadır.  Gerektiğinde yapılacak özelleştirmeler Turizm Bakanlığının gerçek manada denetiminde olacak, belgelendirilmeleri bağımsız akredite kuruluşlar tarafından yapılacaktır.

 

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK

Ekonomik kalkınmaya imkân verecek şekilde doğal kaynakların akılcı bir şekilde yönetimini sağlamak ve gelecek nesillere yakışır bir doğal fiziki ve sosyal çevre bırakmak esastır. Böyle bir yaklaşım kalkınmanın her aşamasında küresel anlamda ekonomik ve sosyal politikaların çevre ve şehircilik politikaları ile birlikte ele alınmasını gerektirir. Ekolojik sistemin dikkatle yönetilmemesi halinde ekonomik sistem çöker ya da başarısız bir ekonomik sistem, çaresizliğe düşmüş insanların ekolojik sistemi mahvetmesine yol açar.

(1)    Ekolojik sistemin korunması milli bir dava olarak görülecek, sistemin korunması yerel yönetimler ve sivil toplum örgütleri ile birlikte siyasetten uzak bir şekilde gerçekleştirilecektir.

(2)     Liyakatli personeller tarafından hazırlanacak nazım imar planları değiştirilemez olacak, yerel yönetimler tarafından uygulanacaktır. Siyasi mekanizma, planların uygulanmasında sadece denetim görevini yerine getirecektir.

 

YEREL   YÖNETİMLER   VE   KÖY

Ülkemizin bereketli toprakları yüzlerce yıldır birçok medeniyet halklarının yaşam kaynağı olmuştur. Bunun yeniden canlandırılması ve geliştirilmesi toprağı ile bütünleşen onu ana gibi gören Türk insanı sayesinde olacaktır. Bu da özümüze dönüp "üreten bu milletin efendisidir" ifadelerinde vücut bulmaktadır. Üretmek beldelerden başlayarak, yörelerin coğrafi özelliklerine göre planlanacak ve gerekli düzenlemeler yapılarak desteklenecektir.  Üretimden tüketime kadar tüm aşamalar ilgili bakanlık ya da yetki vereceği kurumun günün koşullarına göre belirleyeceği sınırlar içerisinde ortak akılla yönetilecektir.

(1)   Yerelden kalkınma politikası ana hedefimizdir.

(2) Yeniden tüzel kişilikleri kazandırılarak işlerlik kazandırılacak her seviyedeki yerel yönetimlerin üretim yapabilmeleri için gereken destekler verilecektir.

(3)   Üreten yerel yönetimlerin çeşitli saiklerle engellenmesi yapılacak hukuki düzenlemelerle önlenecektir.

(4)   Gerçek iradeyi temsil eden yerel yönetimler bu süreçte ilgili kamu ve özel kuruluşlarla müşterek çalışacaklardır.

 

TARIM VE ORMAN

            Milli ekonominin temeli tarımdır. Ülkemizin yeniden kendi kendine yeterli hale gelebilmesi için yapısal ve kalıcı reformlara ihtiyacı vardır. Ülke toprakları, iklim, su ve toprak verimi bakımından ayrılarak ve de tarım yapılmayıp atıl duran tarımsal arazilerin yeniden ekilebilmesinin önünü açmak maksadı ile toprak reformu yapılmalıdır. Orman hayattır, yeşili görmeyen gözler renk zevkinden mahrumdur. Yeni fidanlamaların yapılması ile birlikte mevcut ormanlarımızı korumak esas olmalıdır.

(1)   DPT’nin koordinatörlüğünde kurulacak ihtisas komisyonları vasıtası ile tarımsal kalkınma ve orman geliştirme koruma master planları hazırlanacaktır.

(2)  Her köylünün öncelikle kendine yeterli tarım yapabilmesi için toprak sahibi olması sağlanacaktır.

(3)   Milli tohum politikası geliştirilerek, kullanımı teşvik edilecektir.

(4)  Tarımda ve ormancılıkta bilgi sistemi oluşturularak halka açık hale getirilecektir.

(5) Bölgelerin özelliklerine uygun tarım ve orman merkezleri kurularak teknik uygulama hizmetleri verilecektir.

(6)   Köylü bu milletin efendisidir ve üretim yapabilmesi için her türlü imkân sağlanacak, garanti altına alınacaktır.

 

DENİZCİLİK  

            Topraklarının ucu deniz olan bir ulusun sınırını, halkının kudret ve yeteneğinin enginliği belirler. Denizcilik sadece ulaşım işi olmayıp ekonomik bir sektördür.  Ülkemiz önemli deniz yollarının kesiştiği coğrafi bir konuma sahiptir. Bu nedenle sektör ile ilgili kuralları ve gelişme önceliklerini belirleyen siyasi erkin, sektörün diğer bileşenleri ile koordinesiz çalışması düşünülemez. Dünyada uluslararası ticaretin ekonomik boyutu düşünülerek gösterdiği gelişmeye, ülkemizin de ayak uydurabilmesi ortak akılla mümkündür. Hedefimiz ileri bir denizci ulus yetiştirmek ve bu alanda rekabetçi olabilmektir.

(1)   Devlet Planlama Teşkilatı ile müşterek çalışacak, sektörün bileşenlerinden oluşan deniz ihtisas komisyonu kurulacak ve kuruma doğrudan müşavirlik hizmeti yapacaktır.

(2)   Siyasi erkin politikaları doğrultusunda DPT ve komisyon kısa orta ve uzun vadeli master planları yapacak, hukuki düzenlemelerle uygulanması ve çeşitli saiklerle değiştirilmesinin önüne geçilecektir.

(3)  Ulusumuzun geleceğini ve ekonomik bağımsızlığını doğrudan etkileyecek olan bu planlar, demokratik parlamenter sistem ile halkımızı gerçek mana da temsil edecek meclisin incelemesi ve onayına sunulacaktır.

 

ULAŞTIRMA

Ulaştırmanın, çevreye duyarlı, ülke ekonomisi ve sosyal yaşama verimli bir şekilde hizmete edebilmesi için, ulaştırma ana planının yapılması göz ardı edilmemesi gereken bir zorunluluktur. DPT’nin koordinatörlüğünde, sektördeki tüm alt bileşenlerin katılımı ile ulaştırma master planının hazırlanarak uygulanması hedef olarak belirlenmiştir.

            (1)  DİE’nin gerçek verilerinden hareketle, ulaştırma bilgi sistemi oluşturulup sektörde ekonomiyi doğrudan etkileyen bilgi kirliliğinin önüne geçilecektir.

(2)   Yapılacak plan, siyasi tercihlerden bağımsız milli bir politika olarak uygulanacaktır.

(3)  Günün koşullarına göre dinamik bir şekilde hazırlanacak olan plana, çeşitli saiklerle müdahale edilmesine, yapılacak hukuki düzenlemelerle müsaade edilmeyecektir.

 

MADENCİLİK   VE ENERJİ

Maden hayattır, insanı maden yaşatır.  Ekonominin kalkınması ise yer altı ve yer üstü kaynaklarının etkin bir şekilde kullanılması ile mümkündür. Ülke güvenliği açısından bu kaynakların devlet tarafından işletilmesi, işletme maliyetleri yönünden özelleştirilmesi söz konusu olacak kaynakların ise çok sıkı denetim altında tutulması gerekir. Hedefimiz, kaynaklarımızı doğru değerlendirerek kalkınmak ve zenginleşmektir.

(1)   Devlet Planlama Teşkilatı’nın yapacağı planlar doğrultusunda, kapatılmış ya da etkinliği minimize edilmiş kurumlar yeniden yapılandırılıp faaliyete başlatılacaktır.

(2)  Faaliyete başlatılacak kurumlar siyasi saiklerden etkilenmeyecek şekilde özerk hale getirilecektir.

(3)    Bu kurumlar ülkemizin gerçek rezervlerini tespit ederek devletin kontrol ve denetiminde doğru işletilmelerini sağlayacaktır.

    

HAVACILIK VE UZAY

Globalleşen dünyada havacılık düşünülmesi gereken öncelikli sektördür.  Ülkemizde bu sektörün, rekabet edebilir hale gelebilmesi, özerk bir yapılanma ile mümkündür. Unutulmamalıdır ki istikbal göklerdedir.

(1) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, havacılık faaliyetlerini düzenleyen, kural koyan ve uygulanmasını denetleyen, idari ve mali açıdan özerk hale getirilecektir.

(2)  Havacılık Bilgi Merkezi oluşturulacaktır.

(3)  Uzay Ajansı, gerçekçi planlaması, bütçesi ve liyakatli personel yapılandırması ile komşu ve kardeş ülkelerle müşterek hareket edebilen dinamik bir yapıya kavuşturulacaktır.

 

BİLİM VE TEKNOLOJİ

Akılcılığın temeli bilim teknolojidir. Teknolojik alt yapılarını kuvvetlendirerek sanayileşmiş ülkelerle olan mesafemizi kapatabilmek bilimsel düşünceye önem vermekle mümkündür. Milleti olmayan bilim ve tekniği nerede ise almak, geliştirmek ve uygulamak gerekli ve zorunluluktur.  Bilim ve tekniği uygulamak ise ancak bu konularda kendisini yetiştirmiş aydınlarla halkın düşünce yapısı arasında uyum sağlamakla mümkündür.  Hayatta başarıya götürecek en doğru yol bilim ve teknolojidir.

(1)   Her kademedeki eğitim bilim esaslı olacaktır.

            (2)   Sektörel ve tarım merkezli teknokentler çoğaltılarak gerekli destekler sağlanacaktır.

(3)  Milli teknolojilerin geliştirilmesi ve rekabet edilebilir hale getirilmesi için özellikle akademik çalışmalar desteklenecektir.

(4)  TÜBİTAK   kuruluş amacına uygun şekilde yeniden organize edilerek bilim teknolojinin özerk ve siyasetten uzak organizatör üst akıl olması sağlanacaktır.

(5)   Bilim ve teknolojinin ilk adımlarının atıldığı fen ilköğretim okulları ülke geneline yayılacak, eğitimler liyakatli öğretmenler tarafından verilecektir.

 

GENÇLİK VE SPOR

Spor, milletin bedensel olduğu kadar fikirsel kabiliyetlerini yükseltmek konusunda çok önemli bir rol oynar. Bu faaliyetlerde elde edilen başarılar bir milletin imkanlarını, medeni kabiliyetini ve istikbale bakış açısını ortaya koyan önemli göstergelerden birini oluşturur. Türk gençliği sportif faaliyetler bakımından milli heyecan içinde özenle yetiştirilmelidir.  Spor kültürel hayatın ayrılmaz bir parçasıdır.

(1)   Spor bir kitle hareketi, milli bir faaliyet haline getirilecektir.

(2)   Coğrafi özellikler gözetilerek her yaştaki vatan evlatlarının spor yapabilmeleri için devletin kontrol ve gözetiminde resmi ve özel tüm imkanlar seferber edilecektir.