Biz bu toprakları “Yurt” bildik…

Binlerce yıldır üzerinde yaşadığımız bu topraklarda nice kavimlere, medeniyetlere ev sahipliği yaptık.

Sınırlarını masada değil, cephede çizdik…

Soyumuz, atalarımız çok ağır bedeller ödedi.

Nice evlatlarımızı feda ettik, nice analarımızı perişan eyledik.

Bebeğimizin damağındaki sütü, anamızın al kanına buladık da… Toprağımızı düşmana terk etmedik.

Ve nihayetinde, bu toprakları VATAN belledik.

Yurttaşlar!

Geçmişi bir… Dili bir… Geleceği bir… Tek bir milletiz.

Kökeni, rengi, dini, ırkı, mezhebi ne olursa olsun hepimiz kardeşiz. Bu ülkeyi biz kurduk… Ona sığınacak olan da, onu koruyacak olan da, onun nimetlerinden faydalanacak olan da biziz. Bizi ayrıştırmaya, ötekileştirmeye, bölmeye kalkanlar biliniz ki bizden değildir.

Bu topraklarda gözü olanlar, geçmişte olduğu gibi bugün de, türlü hilelere başvurmaktadır. Tarih boyunca, Türk milletinin birliğini çökertmek, onun değerli ordusunun azim ve kudretini kırmak isteyenler, içeriden ve dışarıdan tertip ettikleri oyun ve entrikalarla amaçlarına ulaşmaya çalışmışlar; ancak, ulusumuzun sarsılmaz azmi ve çelikleşmiş iradesi karşısında yok olup gitmişlerdir.

İşte bu azim ve irade karşısında, geçmişte olduğu gibi, şimdi ve gelecekte de onları büyük bir hüsran beklemektedir. Özellikle din kisvesi altına saklanarak ya da etnik ayrımcılık peşinde koşarak, amaçlarına ulaşmak isteyenler, eninde sonunda bu aziz milletin gazabına uğrayacak ve yüce Türk adaletine hesap verecektir.

Saltanat düşkünleri, özerklik peşinde koşanlar, diktatörlük sevdalıları, hilâfetçiler… Şunu biliniz ki, Bağımsızlık ve Cumhuriyeti bize kimse hediye etmedi, kimseden ödünç almadık ve kimseye diyet borcumuz da yoktur… Biz bu topraklardaki egemenliğimizin bedelini, Ata’mızın önderliğinde, kadınıyla-bebesiyle, Yörük’üyle Efe’siyle, daha 15’lik Mehmet’iyle, KANIMIZLA-CANIMIZLA ödedik.

Ve ant içtik… Yurdumuzu dünyanın en modern ve en medenî ülkeleri seviyesine çıkaracağız. Milletimizi en geniş refah vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız. Millî kültürümüzü çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkaracağız.

Egemen Türk Milleti olarak, bilimin ışığında, çağdaş uygarlık yolunda, Ata’mızın izinde yürümeye devam ediyoruz. Onun az zamanda yaptığı büyük işler, aramızdan ayrılmasıyla yavaşlamış, zaman-zaman durma noktasına gelmiştir. Cumhuriyetimizin kazanımları ise birer-birer yok edilerek, gelecek nesillere acı ve gözyaşından başka bir şey bırakılmamıştır. Ancak, bu kazanımların en değerlisi, varlığımızın ve geleceğimizin tek güvencesi olan Türk istiklâlini ve Türk Cumhuriyet’ini, sonsuza kadar muhafaza ve müdafaa etmek hepimizin asli vazifesidir.

Bu maksatla, Anayasamızın bize verdiği tüm yetki ve sorumlulukları kullanarak; Atatürk’ün izinde laik, demokratik, çağdaş ve üniter devlet yapısını korumak ve milletimizi hak ettiği yüksek medeniyet seviyesine kavuşturmak üzere çıktığımız bu yolda, tüm vatanseverleri Bağımsızlık Partisi’nin kanatları altında toplanmaya ve TEK SES, TEK NEFES olarak birlikte hareket etmeye davet ediyoruz!

Aydınlık bir gelecek için;

Mutlu yarınlar için;

Müreffeh bir Türkiye için;

Onurlu bir millet, güçlü bir devlet için;

İnsan haklarına saygılı, çevresine duyarlı bir toplum için;

Kadını baş tacı eden güçlü bir medeniyet için;

Doğal zenginliklerin hakça paylaşımı için;

Üreten, gelişen ve zenginleşen bir Türkiye için;

Mavi Vatan için…

Ey Türk Gençliği, şimdi karanlığa sırtını dönüp, yüzünü aydınlığa çevirmenin tam zamanıdır.

Bu yol ayrımında siyasi görüşün ne olursa olsun;

Hangi dinden hangi mezhepten olursan ol;

Kökenin, rengin, anadilin, inancın ne olursa olsun…

Ortak paydası “VATAN” olan herkesi kardeşçe bir arada yaşamaya davet ediyoruz. “TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE” sloganıyla çıktığımız bu yolda, partimize katılmanı ve mutlu bir geleceğe imza atmanı bekliyoruz. Unutma! Seninle daha güçlüyüz…

Çok yakında Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını, hep beraber “En Büyük Bayram” olarak kutlayacağız. Şimdiden, kutlu olsun!

Ne mutlu Türküm diyene!

 

*Bağımsızlık Partisi*